İZTUZU KUMSALI DENİZ KAPLUMBAĞALARI BAKIM İSTASYONU
2019, Yarışma – Katılımcı
Proje Ekibi: İlgi Karaaslan, Mert Ayaroğlu, Doruk Kaya, Enise Burcu Derinboğaz
“Geçirgenlik” kavramı projenin de temel yaklaşımını oluşturmaktadır. İztuzu Plajı, Dalyan Bölgesi ve Köyceğiz Gölü çevresinde bulunan son derece kırılgan doğal ve kültürel yapı üzerindeki fiziksel ve kullanıcı baskısını olabildiğince hafifletmek ana amaçlardan birini oluşturmaktadır. İztuzu Plajı üzerindeki turistik kullanım baskısını bir miktar azaltıp, alanın geneline yayılmış geçirgen bir kullanım altyapısı oluşturulmaya çalışılmıştır.
Köyceğiz – Dalyan bölgesinin geneline baktığımızda hem coğrafi özellikleri açısından hem de barındırdığı doğal ve kültürel değerleri ile son derece zengin bir alan karşımıza çıkmaktadır. Alanda ilk göze çarpan durum gerek fiziksel yapının gerekse farklı ekosistemlerin iç içe geçmesi, birbirileri arasında bir geçirgenlik ve çözünürlük oluşturmalarıdır. Kültürel ve turistik alanların/faaliyetlerin zenginliği de bu çeşitliliği desteklemekte ve her açıdan özgün kılmaktadır.
Bölgedeki belki de en kırılgan en değerli alan olan İztuzu Plajı’nın yeniden planlanmasında zeminle temasın en aza indirilmesi ve kullanıcı baskısını azaltmak temel hedeftir. Sadece son 10-12 yıllık dönemde bile kumsal üzerindeki yapılaşmanın ve otopark izinin hızlı şekilde arttığı kolayca gözlenebilmektedir.
Ayrıca alanın kumul yapısında ve doğal vejetasyonunda da zaman içinde tahribatlar oluşmuştur. Öncelikli olarak “Ekolojik İyileştirme” hedefi ile tahrip olmuş alanlar doğal zemin yapısına ve vejetasyonuna dönüştürülecektir. Bu doğrultuda mevcut günübirlik tesisler ve beton/kayrak zemin kaplamaları tamamen kaldırılacaktır. Kumsalda insan eliyle getirilmiş vejetasyon mümkünse doğal bitki türleri ile değiştirilecektir. Alanın doğal florası kuvvetlendirilecek ve kumsal yapısı da doğal haline döndürülecektir. Bu kapsamda özellikle kıyı vejetasyonu kaplumbağa üreme zonunun arkasında kalacak şekilde alanın kullanım özellikleri de dikkate alınarak geri getirilecektir. Kıyı vejetasyonunun restorasyonu sırasında öncelik alanın doğal florasınının içnde bulunan ya da bölgemizde yaygın gözlenen bitkiler seçilecektir.
İztuzu plajına erişimin kendisinin bir deneyim ve aktivite haline dönüştürülmesi, alanın sıradan bir mesire yerinden farklılaşması amaçlanmıştır. İstasyonlar ile de desteklenecek olan Dalyan-Gökbel-İztuzu rotası her an canlı olacak bir etkinlik aksına dönüşecektir.
Ekolojik Koridor Tanımı – Bitkisel İyileştirme Alanları
“Geçirgenlik” ve “Yere Temas Etmemek” kavramları DEKAMER (Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi) yapısında da temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Yerden koparılmış, hafif ahşap taşıyıcı sistem ile kurgulanmış yapı; parçacıl kurgusu ile esnek bir kullanıma olanak sağlayarak fiziksel olarak da mevcut bitki örtüsü ve topoğrafyanın içinde kaybolmaktadır.
Kütle Oluşum Şeması
Kütlenin oluşumunda; ihtiyaç duyulan kompakt kurgu ve yapı ayak izinin en aza indirgenmesi hedeflenerek öncelikli olarak tekil bir form üzerinde çalışılmıştır. Fakat son derece hassas bir yapıya sahip olan alanın doğal bitki örtüsü, topoğrafyası ve yapının kullanıcı profililndeki çeşitlilik dikkate alınarak tekil kütle parçalara ayrılmış, tüm fonksiyonları birleştiren bir avlu etrafında toplanmış ve bir üst örtü ile de birbirlerine bağlanmıştır. Böylelikle ziyaretçilerin, DEKAMER personelinin ve gönüllülerin dolaşımları birbirinden ayrılmış hem de ortak avlu ile bir birliktelik sağlanmıştır. Ayrıca hedeflenen geçirgenlik ve doğal yapının içinde çözünme (difüzyon) hem plan düzleminde hem de kütlesel ölçekte sağlanmıştır.
DEKAMER ve Günübirlik Tesisler İlişkisi
Kuzeybatı Görünüş
Kuzey Cephe
Kuzeydoğu Görünüş
Güney Cephe & Etkinlik Avlusu
Etkinlik Avlusu & Açık Amfı
DEKAMER Plan
DEKAMER Cepheler
DEKAMER Cepheler
DEKAMER Kesitler
Çevre Dostu Tasarım Özellikleri
– Eniyileştirilmiş bina yönelimi ile gün ışığı ve doğal havalandırma olanaklarından optimum şekilde faydalanılmış , böylelikle yapının pasif tasarım yönü güçlendirilmiştir.
– Cephe açıklıkları doğal aydınlanma koşullarını artıracak şekilde tasarlanmıştır. Üst örtü ve gönüllülerin kullanacağı bölümde cephelerde kullanılan kayar güneş kırıcılar ile güneş ışığı kontrolü sağlanmıştır.
– Gönüllü ve araştırma birimi çatısında solar termal / PV panellerin ortak kullanımı ile kullanım sıcak suyu ve elektrik elde edilecektir. Ayrıca panellerin yerleştirileceği yüzeyler yükseltilerek çatı pencereleri oluşturulmuş ve iç mekan havalandırması desteklenmiştir. Günübirlik tesislerin üst örtüsünde ise yarı geçirgen entegre PV paneller ile yılın büyük bölümünde elektrik üretimi gerçekleştirilecektir.
– Enerji verimli aydınlatma armatürleri kullanımı ile enerji tasarrufu sağlanacaktır.
– Rehabilitasyon tanklarının bulunduğu bölümün iki cephesi hareketli paneller ile kurgulanmıştır. Böylelikle yaz döneminde yarı açık bir iç mekan elde edilerek aşırı ısınma engellenecek, kış döneminde ise paneller kapatılarak kapalı bir iç mekan oluşturulacaktır. Sıcaklığın yeterli olmadığı kış koşullarında ise hava kaynaklı ısı pompası kullanılarak iç mekan enerji verimli şekilde ısıtılacaktır.
– Rehabilitasyon tankları bölümü çatısındaki yağmur suyu toplama sistemi ile kullanım ve sulama suyu depolanacaktır.
– Verimli armatürler, susuz pisuvarlar ve kompost tuvaletlerin kullanımı ile su tasarrufu sağlanacaktır.
– Sıvı atıklar sızdırmaz septik tanklarda toplanarak toprağa karışmaları önlenecektir.
– Dış mekan zemin kaplamalarında doğal yapının bozulmaması hedeflenecek ve gerekli alanlarda geçirgen malzeme kullanımı ile yağmur suyu kontrolü sağlanacaktır.
– Bakım merkezi ve günübirlik tesislerde farklı atık kutuları kullanılarak geri dönüşüm altyapısı kurulacaktır.
Ana yapıda kullanılan hafif ahşap strüktür günübirlik tesisler de kullanılmakta ve yerden yükseltilmiş ahşap zemin üzerinde ihtiyaç duyulan fonksiyonlar yer almaktadır. Kumsal boyunca tasarlanan ahşap yürüyüş yolu ve üzerindeki istasyonlar ile kumsalın kuzeyi ile güneyi arasında bir bağlantı sağlanacak ve gözlem noktaları oluşturulacaktır.
Günübirlik Tesisler
Akdeniz Havzasında Caretta Caretta’ların Yayılımı
Caretta Caretta’ların 100 milyon yılı aşkın süredir kullanageldikleri doğa harikası bu alan özgün yapısına kavuşturulacaktır. Bu amaçla, günübirlik tesisler ve otopark alanı olabilecek en düşük ayak izinde tasarlanmıştır. Böylesi özel bir alana erişimin ağırlıklı olarak özel araçlarla sağlanıyor olması ve tüm araç yükünü alanda depolamak üzerine bir strateji geliştirilmesi uygun görünmemektedir. İdeal koşullarda kumsal üzerinde hiçbir koşulda motorlu araç trafiği ve/veya depolanmasına olanak sağlamamak ve erişim yolu üzerinden yol üstü park yerleri kurgulamak istenmiştir. Fakat yoğun orman dokusu ve eminli topoğrafya bu düzenlemeyi kolay kılmamaktadır. Bu yüzden ihtiyaç programında 5.000m² olarak tanımlanmış olan otopark alanının istenenden daha küçük tutularak alandaki motorlu araç baskısının azaltılması hedeflenmiştir. Özel araçların Gökbel Köyü ve Dalyan’da oluşturulacak pilot otoparklarda depolanması önerilmektedir. İztuzu plajına sadece servis araçları / tur otobüsleri ve belediye minibüsleri ile erişim sağlanması, plajdaki otopark alanının ise yaklaşık 2.000m²’lik bir büyüklüğe indirilmesi önerilmektedir. İstisna olarak belli sayıda engelli araç park yeri ve motosiklet-bisiklet park alanları kurgulanmıştır. Ana arterlerde önerilen yaya-bisiklet ortak kullanımı ile birlikte bölgedeki yürüyüşçü ve bisikletli kullanımının da artacağı düşünülmektedir.
Özel Çevre Koruma sahası genelinde üst ölçekte üç farklı dolaşım rotası ve bu rotalarda kullanılacak yol kesitleri önerilmektedir. Bunların ilki; bölgedeki mevcut ana arterlerin yaya ve bisiklet ile birlikte ortaklaşa kullanılacak araç yollarına dönüştürülmesidir. Böylece alanın genelinde motorlu araç trafiğine alternatif bir dolaşım şekli ortaya çıkabilecektir. İkinci dolaşım şekli; kumsal, sulak alan gibi hassas bölgelerde kullanılacak olan yerden yükseltilmiş ahşap yürüyüş yollarıdır. Bu yollar sayesinde hem doğal oluşumlar yaya trafiği ile zarar görmeyecek hem de aynı zamanda kullanıcıların farklı noktalara erişimleri sağlanarak aktivite çeşitliliği yaratılacaktır. Üçüncü rota alternatifi ise ormanlık alanlar ve arkeolojik sahalarda karşımıza çıkabilecek, doğal patikaların kullanılacağı trekking ve dağ bisikleti rotalarıdır.
Öneri Rota Kesitleri